Küsmek bazı kişilerin kişilik özelliklerindendir. Bilhassa içe dönük ve kaygılı kişiler çabuk alınıp kırgınlıklarını da beden dili ile ifade etmeye yönelirler. Bu davranış çocuk ve gençlik yıllarından kalma bir alışkanlık da olabilir. Bazı kişilerin ise küskünlüğe hiç tahammülü yoktur. Eşin az konuşması ve küsmesi halinde durumu düzeltmek için aşırı özveride bulunur. Sorun büyümesin diye sürekli eşinin gönlünü almaya çalışan kişi zamanla kendisine değer verilmediği, konuşulmayarak yok sayıldığı ve haksızlığa uğradığı duygusuna kapılmaya başlar. Tekrarlayan küsme ve gönül alma davranışları tek taraflı olduğu takdirde birikimlere ve bardağı taşıran son damlalarla birlikte muhakkak büyük tartışmalara yol açacaktir . Bazı eşler şiddetli geçimsizlik durumunda evliliği çocukları için devam ettirmeyi ve problemlerin çözümü yerine tartışmamak için küsmeyi tercih eder. Başlangıçta bunun uygun bir çözüm olduğunu zannetseler de ilerleyen zamanlarda bu durum giderek daha farklı sıkıntılara yol açar. Paylaşılmayan sorumluluklar, giderek daha ağır gelmeye ve soğuk gergin ortamın derin etkiler bırakmasına neden olacaktir. Bununla birlikte kisinin Ruh ve beden sağlığı da olumsuz etkilenir.